Şehri Çamoğlu KEMENT
sehriramis@gmail.com
Televizyon Hayatınızın Neresinde?
07/05/2021 Televizyon Hayatınızın Neresinde ? Televizyon yayınlarının toplumun ihtiyaç ve isteklerine göre olduğu kadar kültürel değerlere bağlı toplumun bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi konusunda sorumluluk odaklı içeriklere yer vermesi gerekmektedir. Yakın geçmişte hızla gelişmekte olan kitle iletişim araçları, toplumu doğrudan hedef alması sebebiyle sosyal değişmeyi derinden etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Kitle iletişim araç ları amacına uygun kullanıldığında külltürün nesilden nesile aktarılmasını saglayabilecek işleve sahiptir. Ancak yanlış kullanıldığında özellikle gençlerin ve çocukların gelişiminde dolayısıyla aile ve toplum yapısında bozulmalara neden olabilmektedir. Televizyonun bilgisayarın teknolojinin yani kitle iletişim araçlarının bu kadar fazlaca kullanıldığı bir toplumda 6 kişiye 1 kitabın düştüğü dergi okuma oranının %4 olduğu gazete okuma oranının %22 ‘lerde fakat televizyon izleme oranı %95 ‘ler ile rekor seviyede. Anne babalar ellerine bir kitap alıp okumazlar sonrada çocuklarının kitap okumadığından şikayet ettiği bir ülkede bilgi toplumundan bahsetmek abesle iştigaldir. Anne -Babanın rol model olarak dolduramadığı yeri evimizin baş köşesinde oturan ,olmazsa olmazımız televizyonlar ya da diğer kitle iletişim araçları alır. Kitle İletişim araçları özellikle televizyon sadece bilgi ve haber vermekle kalmaz sizin yaşam deneyimlerinize de yön verir . Ne hakkında nasıl düşüneceğiniz gibi mesela. Biz bu ülkede bir dizi yayınlanırken sokakların boşaldığını biliyoruz, sokağa çıkma yasaklarıyla devletin kısmen yapabildiğini televizyon size gönüllü yaptırıyor. Bu araçların düşüncelerimizi bile biçimlendirmeye başladığını anlamak için alim olmaya gerek yok… Gençlerimiz çocuklarımız ve henüz kişiliği oturmamış kendini bulamamış insanlarımız; televizyon şimdilerde akıllı telefonlar sayesinde toz pembe sanal dünyalarında gerçeklerden bihaber yaşıyorlar. Kitle kültürünün ortaya çıkması ve popülerliğinin ticarileşmesi, popülerin standartlaşması fabrikasyon ve tek boyutlu ürünlerin ortaya çıkması; moda ve reklamcılığın, medyanın kısaca bilinç endüstrisinin toplumda egemen olması yani biraz daha açmak gerekirse moda adı altında giyim kuşam,yeme içme,elinizdeki telefondan tutunda evinizdeki eşyalar saçınızın kesiminden boyasına kadar insana dair aklınıza ne gelirse, O senenin trendi neyse herkes ve hersey öyle. Örnekleri çoğaltabiliriz. Kitle iletişim araçları bilhassa televizyonla dayatılan popüler kültüre direnmek yerine, bizi köleleştirmesine farkında olmadan seve seve izin veriyoruz. Hatta bu kültürün bir parçası olabilmek için borç içinde yaşıyoruz. Popüler kültürü besleyen televizyon ve diğer kitle iletişim araçları hayatımıza bu denli egemen olmadan önce, insanların yerleşik kültürüne daha çok sahip çıktıklarını;kendilerine özgü kültür motiflerinin ise daha baskın olduğu bilinen bir gerçektir. Televizyon ve diğer kitle iletişim araçlarının karşı konulamaz etkisiyle insanların ruh ve düş dünyası daraldı. Düşünmeyi bırakan insan etken yerine edilgen oldu. Günlük düşünüp günlük yaşamaya başladılar. Yerleşik kültürün yerini bilinçsiz bir tüketim kültürü aldı. Halk kültürü toplumun en alt tabakalarından gelen, halkın doğal bir şekilde kendini ifadesi olarak ortaya çıkan bir kültürdür. Karadeniz’in, Ege’nin, Akdeniz’in, Trakya’nın, Anadolu’nun bölge bölge hatta şehir şehir kültür farklılıkları varken televizyon ve akıllı telefonlarla empoze edilen popüler kültür; gelenek görenek geçmişten günümüze taşıdığımız öz kültürümüzü, kültürel farklılıklarımızı yok eder. Herşey tek tip olur insanlar, şehirler, caddeler sokaklar,dükkanlar vs. Televizyonun farklı ülkelerde değişik amaçlarla kullanıldığını, televizyonların yayın politikalarını bu amaçlara göre oluşturduklarını biliyor muydunuz. Mesela televizyon Amerika için bir satış aracı diğer işlevleri pek önemsenmez. Diktatörlükle yönetilen Kuzey Kore’de diktanın sesi bazı Ülkelerde ideolojinin bazısında özgürlüğün yani ülkelerdeki medya politikaları iktidar çevrelerinin isteği doğrultusunda şekillenmektedir Kapitalist düzenin düzeltiyorum kapitalist tüketim kültürünün kendi devamını sağlayabilmek için başvurduğu en etkin mecradır televizyon,.. Bu yazıyı okurken sizden düşünmeniz rica ediyorum istisnalar hariç televizyonda dizi izlerken dizileri ülkemizin ya da coğrafyamızın gerçekleriyle bağdaştıra biliyor musunuz . Bazı dizileri özellikle çok izlenenleri takip ediyorum pek bir bağ kuramadım memleketin gerçekleriyle. Bu dizilerin senaristleri hangi coğrafyadan besleniyor, nerede yaşıyorlar,beyinleri nasıl işliyor düşünmeden edemedim. Halbuki konu açısından öyle zengin bir coğrafyada yaşıyoruz ki Hollywood bile sağda sıfır kalır. Dizilerde anlatılan masalların hepsi aynı oyuncular farklı bu kısır döngü böyle devam eder gider.Masal anlatanlar reyting aldığı sürece… Sonuç olarak televizyonun yarattığı kurmaca dünya ile bizler sunulan popüler kültür ürünlerini izleriz ve bu gerçekliği kabul etme eğilimine gireriz. Biz her şeyi bildiğimizi zannederiz ama sunulan yani bize verilen kadarıyla biliriz gerçeği. Televizyonlar suni gündem oluşturduğundan manipüle edildiğimizin bile farkına varamayız. Çok şey bildiğimizi sanırız ama bize haberin ve gerçekliğin kırıntıları verilir. Geriye kalan boşluklar popüler kültür ürünleriyle doldurulur. Uyuşmamız için… Verilen kadar biliriz ya da dünyada neyi ne kadar bildiğimiz muğlak… Allahtan akıllı telefonlar var kullanmasını bilene… Televizyonların yayınlarının kontrolü sizde değil fakat elinizde kumanda var. Kaynak: Şehri KEMENT |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |